NEDEN BÜYÜK MENDERES HAVZASI?


Çağlar boyunca pek çok medeniyetin yaşam sürdüğü Büyük Menderes Havzası, bugün modern kentlere ev sahipliği yapıyor. Medeniyetlerin bu bölgede doğmasında, büklüm büklüm çizdiği yol üzerinde bölgenin en verimli tarım arazilerini oluşturan ve canlılara hayat veren “Büyük Menderes Nehri”nin rolü büyük.
Büyük Menderes Havzası bugün modern hayata ev sahipliği yapıyor. Nehir, kentlerin su ihtiyacını karşılıyor, bölgedeki yaşamın devamlılığını sağlarken, başta tarım olmak üzere sanayi ve turizm sektörlerine su temin ediyor.

Ormanlar, makilikler, sulak alanlar gibi zengin habitatlara sahip olan havza ekolojik açıdan son derece önemli. Havzada kanunlarla koruma altında 10 alan ve uluslararası öneme sahip 3 sulak alan var.

Havza, tepeli pelikan gibi tehdit altındaki kuş türlerine, flamingolara, dünyanın başka hiçbir yerinde görülmeyen 30'un üstünde endemik bitki türüne, yine havzaya endemik dişli sazancık balığına ve Tavas kurbağasına da ev sahipliği yapıyor. Tarım ve sanayi alanında da bu havza, Türkiye'nin önemli üretim alanları arasında.

Ancak Büyük Menderes Nehri'nin gücü artık tükenmek üzere. Çünkü, bu suyu akılcı kullanmıyoruz. Özellikle son 50 yılda çarpık kentleşme, sanayide ve tarımda sürdürülebilir olmayan uygulamalar nedeniyle, bölge risk altında.

UŞAK MİLLİ DERİ
ÜRETİMİNİN %40'INI
KARŞILIYOR

AYDIN ULUSAL
PAMUK ÜRETİMİNİN
%14’ÜNÜ KARŞILIYOR


DENİZLİ ULUSAL EV
TEKSTİLİ İHRACATININ
%60’INI KARŞILIYOR

BÜYÜK MENDERES'İN GÜCÜ TÜKENMEK ÜZERE

TÜRLER RİSK ALTINDA

Avrupa'da 3.500 çift kalmış tepeli pelikan
yaşam savaşı veriyor.

SAĞLIK RİSK ALTINDA

Türkiye'nin incir üretiminin %65'i, zeytin üretiminin %20'si,
pamuk üretiminin %14'ü bölgede gerçekleşiyor ve
ürünler düşük kalite su ile sulanıyor.

ÜRETİM RİSK ALTINDA

Büyük Menderes Havzası su stresi yaşıyor.
Sanayi ve tarımsal üretimin geleceği bu nedenle risk altında.
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) olarak kamu-sivil toplum ve özel sektör işbirliklerini artırarak Büyük Menderes Havzası'nın su kaynaklarının korunmasına katkı vermeyi hedefliyoruz. Amacımız, insan ve doğanın ihtiyaç duyduğu miktar ve kalitede suyun sürdürülebilir bir şekilde temin edilmesini sağlamak. Sanayi ve tarımda suyu daha verimli kullanan ve su kaynaklarını daha az kirleten biçimlerde üretim uygulamalarının hayata geçirilmesi. İş ortaklarımız ve paydaşlarımızla yürüttüğümüz öncü çalışmalarımızın diğer havzalarda uygulanabilir modellere dönüşmesi için çalışıyoruz. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) olarak inanıyoruz ki su kaynaklarımıza sahip çıkmak #birliktemümkün

BÜYÜK MENDERES'İN
SAĞLIKLI BİÇİMDE YOLCULUĞUNA
DEVAM ETMESİ #BİRLİKTEMÜMKÜN

Antik Yunan'da Büyük Menderes nehri'ne Meandros ismi verilmiş. Bugün birçok dilde nehirlerin 'dolana dolana akmasına, kıvrımlar yapmasına' Menderes denir; işte menderes sözcüğü kökenini -eski adıyla Meandros-, bugünkü adıyla Büyük Menderes Nehri'nden alır.

Kendine özgü su, toprak, iklim yapısı ve canlı dokusuyla Büyük Menderes Havzası çağlar boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapar. Havzada o kadar çok kavim yaşar ki, ünlü tarihçi Herodot Büyük Menderes Havzasını 'Uygarlıklar Vadisi' olarak adlandırır. M.Ö 700 yıllarında Lidyalılar tarihteki ilk parayı basar; işte o paranın yüzünde Menderes'in ışıklı sularının yer aldığı bilinir.

M.Ö. 6. YÜZYILDA BÜYÜK MENDERES HAVZASINDA KURDUĞU MİLET OKULU İLE FELSEFENİN TEMELLERİNİ ATAN THALES’E GÖRE SU BÜTÜN VARLIKLARIN YAŞAM KAYNAĞIDIR.

THALES, SUYUN, KENDİSİ DEĞİŞMEYEN, FAKAT DİĞER BÜTÜN VAR OLANLARIN
KENDİSİNDEN DOĞUP YİNE KENDİSİNE DÖNDÜĞÜ ANA MADDE OLDUĞUNU SÖYLER.
BAŞKA BİR DEYİŞLE SU TÜM CANLI VARLIKLARIN YAŞAM KAYNAĞI,
CANSIZLARIN İSE ŞEKİLLENDİRİCİSİDİR.
Büyük Menderes Nehri, her daim Havza’nın kaderini belirler. Çağlar boyu taşıdığı alüvyonlarla ülkemizin en verimli tarım arazilerini oluşturur. Tüm bu doğal zenginlik Havza’nın çok erken dönemde küresel ekonomiye dahil olmasını sağlar. İngiltere’de başlayan Sanayi Devrimi dünya ekonomisini yeniden şekillendirirken, 1866 yılında İzmir-Aydın Demiryolu tamamlanır ve Büyük Menderes Nehri en yakın ticaret limanına bağlanmış olur. Böylece havza, tütünü, pamuğu, inciri, üzümü, zeytini, meyan kökü, yünü, tiftiği ve dokumalarıyla dünyaya açılır. Bu büyüme, Cumhuriyet’in ilk yıllarında da devam eder.

Havza 1930’lu yıllarda tarımsal üretime dayalı sanayileşme hamlesinin ilk adımlarının atıldığı yerlerden biri olur. Basma fabrikası kurmak için pamuğun yetiştirilmesine uygun iklim ve arazi koşullarına sahip Nazilli seçilir. Aynı yıllarda havzanın geleneksel sektörleri olan dericilik Uşak’ta, dokumacılık Denizli’de gelişmeye başlar. Günümüzde de Büyük Menderes Havzası Türkiye ekonomisinin can damarı bölgelerinden biridir.